İnsan kaynaklarını sadece süreçleri yöneten bir yapı değil, kurumlara stratejik değer katan, çalışanların hayatına dokunan bir dönüşüm alanı olarak gören ebebek İnsan Kaynakları Direktörü Canay Otmanbölük, bu alanda uzun yıllardır görev alıyor. 2004 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun olan Otmanbölük, İK alanında çalışmaya Finansbank’ta, İşe Alım ve Kariyer Yönetimi departmanında başladığını belirtiyor. Otmanbölük Ardından Türkiye Finans Katılım Bankası, AvivaSA Emeklilik ve Hayat ve Bupa Acıbadem Sigorta gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren kurumlarda görev aldığını ifade ediyor.
Otmanbölük, liderlik, İK teknolojileri, analitik süreçler ve yetenek gelişimi gibi alanlarda birçok stratejik projede yer alma fırsatım olduğunu belirtiyor ve dünden bugüne İK’nın gelişim alanlarıyla ilgili önemli bilgiler veriyor. Çalışmaları içerisinde ebebek’in stratejik işe alım süreçlerinden Babybot projesine, sistem geliştirmeden offboarding tasarımına kadar geniş bir yelpazede yenilikçi uygulamalar hayata geçirdiklerini belirten Otmanbölük, geleceğin insan kaynakları profesyonellerine ise şu üç tavsiyeyi veriyor: “İnsanı anlamak, öğrenmeye açık olmak ve iş birliği kültürü”
ebebek markasının büyüklüğü, yapısı ve geniş bir yelpazede hizmet veren bir yapıda insan kaynakları süreçleri yönetmenin detaylarını Canay Otmanbölük ile konuştuk:
ebebek, hem fiziksel mağazaları hem de online platformuyla oldukça güçlü bir ekosisteme sahip. Bu kadar yaygın bir yapıda insan kaynağını yönetmenin ilk adımları nedir? Zorlukları nelerdir?
ebebek’in başarısının arkasında çok güçlü ve sürdürülebilir bir insan kaynağı stratejisi yatıyor. Türkiye genelinde geniş bir mağaza ağına ve güçlü dijital platformlara sahip bir ekosistemi yönetirken, insan kaynağını etkin şekilde yönetmenin ilk adımı doğru organizasyonel yapıyı kurmaktan geçiyor. Her birim için net sorumluluk alanları belirlemek, süreçleri buna göre yapılandırmak ve doğru yeteneği doğru role yerleştirmek bu sürecin en kritik unsurlarını oluşturuyor. Bu doğrultuda işe alım süreçlerimizi çok yönlü değerlendiriyor ve şirketimizin vizyonunu ileriye taşıyacak yetenekleri ekibimize katmaya büyük önem veriyoruz.
Karşılaştığımız en önemli zorluklar doğal olarak çeşitlilik ve ölçekten kaynaklanıyor. Farklı şehirlerde, hatta farklı ülkelerde ve çeşitli çalışma modelleriyle görev yapan ekiplerimizin ortak bir hedef ve kurum kültürü etrafında birleşmesini sağlamak önceliğimiz. Bunu güçlü iç iletişim kanallarımızı etkin kullanarak, düzenli eğitim ve gelişim programlarıyla çalışanlarımızı destekleyerek, sahadaki yönetim ekiplerimizin liderliğinde operasyonel bütünlüğü sağlayarak ve ortak değerlerimizi her noktada yaşatarak başarıyoruz.
Mağazalaşma sürecimizde kuruluşumuzdan bu yana benimsediğimiz “click to brick” yaklaşımı da bu stratejinin önemli bir parçası. Bu yaklaşım sayesinde dijitalde elde ettiğimiz güçlü deneyim verilerini ve teknolojik altyapıyı fiziksel mağazalarımıza entegre ederek çok kanallı bir deneyim sunuyoruz. Böylece yalnızca çevrim içi kanallarda değil, mağazalarımızda da bebeveynlerimizin beklentilerini derinlemesine anlayarak onlara kişiselleştirilmiş, tutarlı ve bütüncül bir alışveriş yolculuğu sağlıyoruz. “Click to brick” stratejimizle dijital dünyanın esnekliğini ve erişilebilirliğini fiziksel mağazalarımızın güven ve dokunma hissiyle birleştirerek markamızla kurulan bağı güçlendiriyor, bebeveyn sadakatini artırıyor ve her temas noktasında aynı deneyim standardını sağlayarak ekosistemimizin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunuyoruz
ebebek gibi duygusal bağı güçlü bir markada, markanın “ebeveynlik” misyonu İK politikalarına nasıl yansıyor? Bu misyonu kurum kültürüne hangi değerler ve uygulamalarla yansıtıyorsunuz?
ebebek’te bizi diğer markalardan ayıran çok özel bir felsefemiz var. Biz burada klasik anlamda “ebeveyn”, “müşteri” ya da “satış temsilcisi” gibi kavramları kullanmıyoruz. Bebeğin gelişim sürecine eşlik eden, onunla öğrenen ve ilgilenen herkesi “bebeveyn” olarak tanımlıyoruz. Bizim sözlüğümüzde bebeğe dokunan herkes bir bebeveyndir. Bu bakış açısıyla mağazalarımıza gelenleri yalnızca müşteri olarak görmüyor; onların bu özel yolculuğun önemli bir parçası olduğunu kabul ediyoruz.
Bu yaklaşım, bir kavram değişikliği değil, kurum kültürümüzün temelini oluşturan bir değer. Biz bu misyonu çalışanlarımıza da yansıtıyor ve “bebekolog” adını verdiğimiz ekip arkadaşlarımızın kariyer yolculuklarında onların yanında olan bir anlayışla hareket ediyoruz.
Bebekolog, bebeveynlerin dünyasında 24 yıllık bir deneyime sahip olan, her gün uzman bilgisiyle yeni çözümler aramaya devam eden ekip arkadaşlarımız. Bebeklerin ihtiyaçlarıyla ilgili bilgi sahibi olan ve bilgilerini bebeveynlerle paylaşan ebebek çalışanları, yani bebekologlarımız, yolculuğumuzun daimi parçası.
İnsan kaynakları politikalarımızda da empati, güven, dayanışma ve gelişim gibi bebeveynlikle özdeşleşen değerleri ön planda tutuyoruz. Çalışanlarımızın kişisel ve profesyonel gelişimlerini destekleyen eğitim programlarıyla onların potansiyellerini ortaya çıkarmalarına yardımcı oluyor; kariyerlerini bir yolculuk olarak ele alıyoruz. Her bebeveynin biricik olduğunu bildiğimiz gibi, her çalışanımızın da farklı ihtiyaçları ve gelişim alanları olduğunu biliyor ve politikalarımızı bu anlayışla şekillendiriyoruz.
Yeni jenerasyon çalışanların beklentileri artık çok farklı. ebebek bu değişime nasıl adapte oluyor? Örneğin pandemi öncesi ve sonrası dönem olarak jenerasyonların beklentilerini nasıl değerlendirirsiniz?
Yeni nesil çalışanlar artık sadece maaş ve unvana değil, anlamlı bir iş deneyimine, kişisel gelişim olanaklarına ve esnekliğe odaklanıyor. Pandemi de bu beklentiler daha da hızlandı. Biz de bu dönüşüme yanıt olarak kariyer gelişimi ve kişisel farkındalık programlarımızı zenginleştirdik.
Çalışanlarımızın sesini duymak bizim için çok değerli. Bu nedenle düzenli memnuniyet anketleri yapıyor, sahadan gelen geri bildirimleri Genel Müdürümüz Can Karadeniz ile birlikte değerlendiriyoruz. Ayrıca Babybot kanalımız üzerinden gelen anlık taleplere hızla yanıt veriyor, elde ettiğimiz veriler doğrultusunda stratejilerimizi sürekli güncelliyoruz. Bugün ebebek’i tercih eden genç yetenekler, yalnızca bir iş yerini değil; değerlerinin karşılık bulduğu, gelişme ve kendini gerçekleştirme fırsatı sunan bir çalışma ortamını seçmiş oluyor.

ebebek’te yeni işe başlayan biri ilk haftasında nasıl bir “kültür yolculuğu” yaşıyor?
Yeni başlayan her çalışanımız için ilk haftalar, kurum kültürümüzü tanımaları ve “ebebekli” olma ruhunu içselleştirmeleri açısından son derece kritik bir dönem. Bu nedenle ilk adımda kapsamlı bir oryantasyon programı eğitimleri sunuyoruz. Bu programda şirketimizin vizyonu, misyonu, değerleri ve çalışma kültürümüz detaylı şekilde ebebek Gelişim Ünitesi projemizle aktarılırken, yeni ekip arkadaşlarımızın kurum içi ağ kurmalarını ve ekiplerine hızlıca adapte olmalarını da destekliyoruz.
Kültür yolculuğunun önemli adımlarından biri de mentorluk uygulamalarımız. Bu kapsamda hem sahada hem de genel müdürlükte yeni başlayan çalışanlarımıza farklı destek sistemleri sunuyoruz. Sahada göreve başlayan bebekolog arkadaşlarımız için ilk iki haftalık süreçte uyguladığımız “Eğitimdeyim” rozeti programı sayesinde öğrenme dönemleri görünür ve kolay takip edilebilir hâle geliyor. Böylece hem ekip arkadaşları hem de yöneticiler bu sürece aktif katkı sağlayabiliyor.
Genel müdürlük tarafında ise “Beyaz Gölge” adını verdiğimiz mentorluk uygulamamız devreye giriyor. Yeni başlayan çalışanlarımızın ilk iki haftasında yanlarında olan bir rehber eşlik ediyor ve onları tüm süreçlerde destekliyor. Bu sistem sayesinde yeni ekip arkadaşlarımız sadece bilgi edinmekle kalmıyor, aynı zamanda kendilerini ilk günden itibaren bu büyük ailenin bir parçası olarak hissediyorlar. Bizim için önemli olan, her yeni başlayan çalışanın yalnızca bir işe değil, bir kültüre ve güçlü bir aidiyet duygusuna adım attığını hissetmesidir.
ebebek, dijitalleşmede güçlü bir marka. İnsan Kaynakları süreçlerinde dijital dönüşümü nasıl konumlandırıyorsunuz? İşe alım ve yetenek yönetimi süreçlerinde yapay zekâ veya veri analitiği araçlarını kullanıyor musunuz?
Dijitalleşme, artık insan kaynaklarının sadece destekleyici bir fonksiyonu değil; stratejik karar alma süreçlerinin merkezinde yer alıyor. ebebek olarak biz de bu dönüşümü insan kaynakları stratejimizin temel taşlarından biri olarak konumlandırıyoruz. İşe alım, yetenek yönetimi, performans değerlendirme ve çalışan deneyimi gibi tüm süreçlerimizi teknolojiyle entegre ederek daha hızlı, verimli ve etkili hâle getiriyoruz.
Bu yaklaşımın en güzel örneklerinden biri, yapay zekâ destekli dijital asistanımız Babybot. Babybot sayesinde çalışanlarımızla ilk günden itibaren yakın bir iletişim kuruyor, süreci daha kolay ve etkileşimli hale getiriyoruz.Bu kapsamda en önemli adımlarımızdan biri, Aday Takip Sistemi’mizi tamamen kendi iç dinamiklerimizle geliştirmek oldu. Bu sayede sadece mevcut ihtiyaçlara cevap veren değil, aynı zamanda şirket kültürümüze ve iş yapış biçimimize tam uyumlu bir yapı ortaya koyduk. İçeride üretilen bu sistem, bize süreçler üzerinde çok daha esnek ve hızlı hareket etme imkânı tanırken, sürekli gelişen yapısıyla farklı bir dijital dönüşüm yolculuğu sergilememizi sağlıyor.
Bununla birlikte, veri analitiği uygulamaları da İK stratejilerimizin merkezinde yer alıyor. Yetenek yönetimi, bağlılık, performans, offboarding ve kariyer gelişimi alanlarında veriye dayalı analizler yaparak karar alma süreçlerini bilimsel temellere dayandırıyoruz. Bu sayede çalışan deneyimini uçtan uca ölçebiliyor, iyileştirilmesi gereken alanları net bir şekilde tespit edebiliyor ve geleceğe yönelik öngörüler geliştirebiliyoruz.
Dijitalleşmeyi biz sadece teknolojik bir dönüşüm olarak görmüyoruz. Aynı zamanda çalışan deneyimini daha anlamlı, kişisel ve insana dokunan bir hale getirmenin yolu olarak görüyoruz. Bu yaklaşım, geleceğe dönük insan kaynakları vizyonumuzun merkezinde yer alıyor.
ebebek’in gelecekteki İnsan Kaynakları vizyonunda sizi en çok heyecanlandıran şey nedir?
En çok heyecanlandığımız konu, çalışan deneyimini ve çalışan performansını uçtan uca kişiselleştirecek yeni nesil İK uygulamaları. Yapay zekâ tabanlı iç iletişim platformları, kişiye özel gelişim planlar, etkin liderlik ve ölçülebilir performans bu vizyonun parçalarını oluşturuyor.
Ayrıca sürdürülebilirlik odaklı sosyal sorumluluk projelerinde çalışanlarımızı daha aktif hale getirecek yeni platformlar da planlarımız arasında. Bizim için geleceğin İK’sı sadece iş süreçlerini yöneten değil, çalışanların hayatına gerçek anlamda dokunan bir yapı olacak.
Uzun yıllardır farklı sektörlerde İnsan Kaynakları alanına liderlik ediyorsunuz. Sizin liderlik anlayışınızı şekillendiren en önemli değer nedir? ebebek İK kültürüne kendi dokunuşunuzu nasıl kattınız?
Liderlik anlayışımın temelinde “insana değer vermek” yatıyor. Hangi sektörde olursak olalım, başarıyı getiren şey insanların potansiyelini ortaya çıkarabilmektir. ebebek’te de bu anlayışla hareket ediyor, çalışanların sadece iş gücü değil, geleceğe yön veren paydaşlar olduğunu vurgulayan bir kültür oluşturmaya odaklanıyorum.
Bugünün genç İK profesyonellerine hangi üç tavsiyeyi verirsiniz?
Birincisi, insanı anlamayı öncelik haline getirsinler. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, İK’nın özü insanı anlamak ve değer vermektir.
İkincisi, öğrenmeye açık olsunlar. Dünya hızla değişiyor ve İK profesyonellerinin de bu değişime ayak uyduracak şekilde kendilerini sürekli geliştirmeleri gerekiyor.
Üçüncüsü ise, iş birliği kültürünü benimsemeleri. İK tek başına bir fonksiyon değil; şirketin tüm birimleriyle ortak hedefler doğrultusunda çalışan stratejik bir ortaktır.
ebebek İK Direktörü Canay Otmanbölük
Yenibiriş Hakkında;
Yenibiriş, uzun yıllardır insan kaynakları süreçlerimizde güvenilir ve stratejik bir iş ortağı olarak bizimle birlikte yol alıyor. Geniş aday havuzu, kullanıcı dostu arayüzü ve sürekli gelişen teknolojik altyapısıyla işe alım süreçlerimizi hızlandırıyor ve doğru yeteneklere daha kolay ulaşmamızı sağlıyor.
Özellikle değişen iş gücü dinamiklerine hızla adapte olabilen esnek yapısı sayesinde, farklı pozisyonlar ve yetkinlikler için en uygun adayları kısa sürede değerlendirme imkânı sunuyor. Ayrıca işveren markamızı daha geniş kitlelere ulaştırmamıza katkı sağlayan iletişim ve görünürlük fırsatlarıyla da değerli bir çözüm ortağı konumunda. Gelecekte de birlikte daha birçok başarılı projeye imza atacağımıza ve insan kaynakları alanındaki iş birliğimizi daha da ileri taşıyacağımıza inanıyoruz.































