Ana Sayfa İnsan Kaynakları Kuşaklar Arası İletişim Çok Önemli

Kuşaklar Arası İletişim Çok Önemli

610
0

IC Holding Turizm Grubu İnsan Kaynakları Direktörü Ferda Keleş, farklı kuşakların bir arada çalıştığı bir yapı olarak kuşaklar arası iletişimi ve birbirinden öğrenme ile anlamayı çok önemsediklerini dile getiriyor. Keleş, bu amaçla tasarladıkları tersine mentorluk programını çok önemli olduğunu dile getiriyor ve “Bu uygulama kültürel dönüşüm sürecinde buz kırıcımız oldu” diyor.

1969 yılından bu yana faaliyette olan IC Grup, turizm sektöründe de önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. IC Holding Turizm Grubu İnsan Kaynakları Direktörü Ferda Keleş, özellikle pandemi sürecinin turizm sektöründeki etkilerine rağmen insan kaynakları alanının çevik ve dinamik bir dönüşüm yaşadığını aktarıyor. Keleş, İK odağında yaptıkları tüm çalışmalarda kuşaklar arası iletişime önem verdiklerini belirtiyor ve “Kuşakların birbiriyle uyum içeresinde çalışması; kültürel dönüşüm sürecinde kuşaklar arası çatışmaya mahal vermemek, üstlendiğimiz en büyük sorumluluk oldu” diyor. 2024 yılı hedeflerinin arasında bulunan toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın temsiline verdikleri önemin de altını çizen Keleş, geçen yıl hayata geçirdikleri DENK projesinin farkındalık artırma konusunda önemli bir adım olduğunu ifade ediyor.

Keleş ile İnsan Kaynakları bakış açılarını ve çalışmalarını konuştuk.

İnsan Kaynakları yaklaşımları pandemi sonrası dönemde çok hızlı bir biçimde değişti ve dönüştü. Sizin sektörünüzde de zorlu ve yoğun bir süreç yaşandı. Dünden bugüne baktığınızda sizin alanınız için en keskin virajlar neler oldu? Bugünün İK bakış açısının dünden farkı sizce nedir?

Turizm sektörü olarak gerçekten çok meşakkatli bir süreci geride bıraktık. Bu dönem, pandeminin oldukça olumsuz etkilerine rağmen, insan kaynakları alanı çevik ve dinamik bir dönüşüme şahit oldu. Gerek insan kaynakları uygulamalarımızı gerekse insan kaynakları dijital alt yapılarımızı yeniden ele aldık. Pandemi sürecinde çalışan gelişiminin aksamaması ve dijital olarak gelişim kaynaklarına erişimin sağlanması amacıyla ofis ve saha çalışanlarına özel IC Akademi Dijital Gelişim Platformunu hayata geçirdik. Bu platformda, online eğitimler, podcast’ler, video içerikler ve kitap özetleri gibi 3000’i aşkın içerik bulunuyor. Ayrıca yetkinlik gelişiminin devamlılığının sağlanmasına yönelik her ay bir yetkinliği konu alacak şekilde tanınmış eğitmenler ile webinarlar organize edildi, ofis ve saha çalışanlarının katılımına açıldı. Çalışma arkadaşlarımızın bu zor dönemde genel iyilik hallerini korumaya yönelik olarak IC İyi Yaşam Harekatı kapsamında “anda kalma” konulu webinarlar yapıldı ve zihinsel dayanıklılık konusuna da odaklanıldı.

Sektörünüzde kuşaklar arası çalışma dengesini nasıl kuruyorsunuz? Bu konuda IC holding olarak bakış açınızı nasıl ifade edebilirsiniz?

IC Holding 1969 yılından bu yana faaliyette olan bir Grup. Bu anlamda içeride kuşak dağılımımız da çok geniş diyebilirim; genel merkezlerimizde, işletmelerimizde, tüm lokasyon ve departmanlarımızda farklı kuşaklardan “Personalar”la karşılaşmanız mümkün. Bu anlamda kuşak dağılımımıza da değinmek isterim:

–  Y Kuşağı %60

–  X Kuşağı %24

–  Z Kuşağı %13

–  Baby Boomer %3

Farklı kuşakların birbirleriyle uyum içinde çalışması bizim için çok kıymetli. Bu anlamda devreye aldığımız tüm İK uygulamalarımızda kuşaklar arası iletişimi ve birbirinden öğrenme ile anlamayı çok önemsiyoruz.  

Grubumuzun 5 yıldır merkezileşme sürecinde rol almış liderlerden biri olarak, kuşakların birbiriyle uyum içerisinde çalışması; kültürel dönüşüm sürecinde kuşaklar arası çatışmaya mahal vermemek, üstlendiğimiz en büyük sorumluluk oldu, diyebilirim. İlk aşamada farklı kuşakların birbirini anlaması ve birbiriyle çalışmayı deneyimlemesi çok önemliydi; bundan yola çıkarak bir “Tersine Mentorluk & Ödül” süreciyle başladık. Hepimizin bildiği tersine mentorluk programlarına ek olarak bir proje yarışması formatında düzenlendi ve üst düzey yönetim ekibimize, Y ve Z kuşağından oluşan çalışma arkadaşlarımız, projeler üreterek mentorluk yaptı. Bu uygulama kültürel dönüşüm sürecinde buz kırıcımız oldu diyebilirim.

Turizm alanında İnsan Kaynakları teknolojilerini nasıl kullanıyorsunuz? Teknolojik gelişmelerin İK’ya olan katkılarının gelecekte hangi boyutta olacağını düşünüyorsunuz?

Grubumuzda gerçekleşen bir “Dijital Dönüşüm” süreci de oldu. Bu dijital dönüşüme çalışma arkadaşlarımızın adapte olması, farklı kuşakların birlikte benimsemesiydi en büyük amacımız. Bunu da gelişim süreçlerimizi eş zamanlı olarak dijitalleştirerek ve dijital eğitim platformumuz IC Akademi sayesinde, bilginin ile gelişimin tüm IC Grubu genelinde ulaşılabilir olmasıyla sağladık.

Ayrıca dijital dönüşüm ve merkezileşme sürecimizde teknolojik altyapılarımızda ve sistemlerimizde halen inovasyon ve değişim devam ediyor. Bu değişim dönemine kuşakların eş zamanlı entegre olabilmesi adına yeni bir gelişim programı tasarladık; adına da “Dijital Ürün Koçları” dedik. Dijital ürün koçlarımız hem mesleki anlamda hem de operasyonel süreçlerde aktif kullandığı ve eğitimini aldığı dijital ürün ve programların, şirket içerisinde kullanımının öğretilmesi ve yaygınlaştırılmasında gönüllü veya teşvik ettiğimiz alanında uzman çalışma arkadaşlarımızdan oluşuyor.

İnsan Kaynakları mottonuz nedir? Bu motto odağında hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?

IC Grubu “Hep beraber, daha iyiye!” mottosunu benimsemiş bir kültüre sahip. Bu vesileyle Great Place To Work Enstitüsü tarafından Türkiye’nin en iyi işverenleri arasında seçildiğimiz müjdesini vermekten büyük gurur duyuyorum! Küresel çapta, sektör ayırt etmeksizin her ölçekten şirketlere, mükemmel iş yerleri inşa etme konusunda danışmanlık hizmeti sunan Great Place to Work Enstitüsü, bu yıl Grubumuzu ödüllendirdi. Toplamda 14 Great Place To Work Sertifikası kazanan Grubumuzun bu büyük başarısı, hepimizin ortak emeğinin ve özverisinin bir sonucudur. Great Place To Work sertifikası, Grubumuzun çalışanlarına değer verdiği ve onları mutlu bir çalışma ortamında buluşturduğu için aldığımız bir ödül. Great Place To Work sertifikasyonunun IC Holding ve Grup Şirketleri için bir dönüm noktası olduğuna inanıyoruz, şirketimizin çalışan dostu bir şirket olarak imajını güçlendirecek ve daha fazla yeteneğin şirketlerimize katılmasını sağlayacaktır.

2024 yılı öncelikli hedefleriniz nedir? Ajandanızda ilk konu başlıkları neler olacak?

IC Holding olarak, kadınların işgücünde ve liderlik pozisyonlarında temsilinin artırılması konusuna büyük önem veriyoruz. Bu bağlamda, toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan ve bu alandaki çalışmalarımızı ileriye taşıyan bir dizi program ve inisiyatif yürütüyoruz. Çalışmalarımızın merkezinde, Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi ve BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) tarafından oluşturulan “Kadının Güçlenmesi Prensipleri” (WEPs) yer alıyor. Türkiye’de WEPs ilke ve prensiplerini destekleyen şirketler arasına katılarak, iş dünyasında kadınların eşit fırsatlara sahip olmalarını ve güçlenmelerini sağlamak amacıyla hareket ediyoruz.

Bu prensipler, iş yerinde ayrımcılığa karşı adil davranışı teşvik etmekten, kadınların liderlik ve karar alma pozisyonlarına yükseltilmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Ayrıca, çeşitlilik ve kapsayıcılığa, ayrımcılığın önlenmesine ve toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığının artırılmasına odaklanan DENK Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projemizle de bu alanlardaki çabalarımızı güçlendiriyoruz. Geçen yıl hayata geçirdiğimiz DENK ilk aşamada dilin gücü ve aksiyonları belirleyici rolüne dikkat çekerek, kadın ve erkek eşitsizliğinde etkili olabilecek yargılı kalıplara karşı farkındalığı artırmayı amaçlamakta, projemiz bu yıl derinleşme fazıyla hız kesmeden devam ediyor. Sürdürülebilir kalkınma, yalnızca ekonomik büyüme ile değil, sosyal adalet ve çevresel dengenin korunması ile de yakından ilişkilidir. Bu kapsayıcı vizyon, toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik, hakkaniyet ve kapsayıcılığın sağlanmasını zorunlu kılar. IC Holding olarak, bu değerlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmamızda kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz.

Toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık, yenilikçilik ve yaratıcılığı teşvik eder. Farklı bakış açıları ve deneyimler, problem çözme süreçlerinde daha etkili ve yenilikçi çözümler üretilmesini sağlar. Bu, rekabet avantajı ve pazar liderliği için elzemdir.

Hakkaniyet ve kapsayıcılık, çalışan deneyimini güçlendirerek bağlılığı da artırır. Çalışanların kendilerini değerli ve desteklenmiş hissetmeleri, çalışma ortamında pozitif bir atmosfer yaratır ve bu da verimlilik ve iş tatmini açısından önemlidir. Bu, IC Holding’in çalışma kültürünün temel taşlarından biri.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz