İnsan Kaynakları süreçlerinde çalışan deneyimi, liderlik gelişimi ve organizasyonel verimlilik alanlarına odaklanan Sheraton İstanbul Levent Otel İK Direktörü Elif Gürsu, insan odaklı bir mesleğin önemini fark ederek üniversite seçimlerinden itibaren tercihlerini bu doğrultuda yaptığını anlatıyor. Gürsu, uzun yıllardır farklı sektörlerde ve son 8 yıldır da otelcilik sektöründe İnsan Kaynakları alanında çalıştığını paylaşıyor ve meslek hayatındaki en önemli dönüm noktalarından birini şöyle aktarıyor: “Bir değişim yönetimi sürecinde aktif rol aldığım dönem mesleğimin dönüm noktalarından biriydi. Bu süreçte sadece teknik bilgi değil, empati, iletişim ve stratejik düşünmenin ne kadar önemli olduğunu birebir yaşadım. Bir diğer önemli kırılma noktası ise, birden fazla lokasyonda ekip yönetimi yapma fırsatı bulduğum dönemdi. Bu hem liderlik vizyonumu geliştirdi hem de çeşitlilik ve kapsayıcılık konularında daha derin bir perspektif kazanmamı sağladı.”
Gürsu, İnsan Kaynakları alanıyla ilgili olarak işin en değerli kısmının insanların potansiyelini ortaya çıkarabildikleri, kendilerini güvende ve anlamlı hissettikleri bir iş ortamı yaratmak olduğuna dikkat çekiyor.
Elif Gürsu ile Sheraton İstanbul Levent’te gerçekleştirdikleri çalışmaları konuştuk.
Sheraton İstanbul Levent’te insan kaynakları stratejileri nasıl şekilleniyor?
Sheraton İstanbul Levent’te insan kaynakları stratejilerimizi şekillendirirken hem global İK vizyonumuzu hem de lokal pazarın dinamiklerini bir arada ele alıyoruz. Stratejimizin merkezinde çalışan deneyimi yer alıyor. Çünkü misafir memnuniyetinin, mutlu ve gelişen çalışanlardan geçtiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda; onboarding sürecinden gelişim planlamasına, geri bildirim kültüründen iç iletişime kadar her adımı bütünsel bir bakış açısıyla yönetiyoruz. Ayrıca Global kültürümüzün çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık değerleri doğrultusunda, her bireyin kendini güvende ve değerli hissettiği bir çalışma ortamı yaratmak için kararlılıkla çalışıyoruz.
İnsan Kaynakları birimini sadece bir departman değil, otelimizin sürdürülebilir başarısının kalbi olarak görüyor; her çalışanımızın potansiyelini ortaya çıkarmak için stratejik bir yaklaşımla hareket ediyoruz.
Otelcilik sektöründe İK alanında en büyük zorlukları neler olarak görüyorsunuz?
Otelcilik sektöründe İK alanındaki en büyük zorluklar, sektörün hızlı ve yoğun yapısından geliyor. Özellikle personel sirkülasyonunun yüksek olması, hizmet kalitesini etkileyebiliyor. Bu yüzden işe alım süreçlerini doğru yönetmek ve çalışanlara etkili eğitimler sunmak çok önemli. Bir de misafir memnuniyeti doğrudan çalışanlarımızın motivasyonuna bağlı olduğu için, onların motivasyonunu ve bağlılığını sürekli canlı tutmak gerekiyor. Ayrıca, farklı kültürlerden gelen çalışanlarımız ve misafirler arasında iletişimi güçlendirmek ve kültürel farkındalığı artırmak da başarımızı sürdürebilmemiz için çok kritik.
Turizm sektörünün İnsan Kaynakları alanındaki en önemli gündemlerinden biri de çalışan devir oranları. Sheraton’da çalışan bağlılığını ve motivasyonu artırmak için hangi uygulamaları gerçekleştiriyorsunuz?
Turizm sektöründe çalışan devir oranlarının yüksek olması büyük bir zorluk. Sheraton İstanbul Levent olarak, çalışan bağlılığı ve motivasyonunu artırmak için kapsamlı ve sürdürülebilir yaklaşımlar benimsiyoruz. Öncelikle, işe alım sürecinden başlayarak doğru kişiyi işe alıp, doğru pozisyona yerleştirmek için titiz çalışıyoruz. Çalışanlarımıza sadece işe başladıkları an değil, kariyerleri boyunca yerel veya global gelişim fırsatları sunuyoruz; düzenli eğitimler, kariyer planlama süreçleriyle kişisel ve profesyonel gelişimlerini destekliyoruz. Ayrıca, çalışanlarımızın görüşlerini düzenli olarak dinlediğimiz geri bildirim mekanizmaları mevcut ve iş ortamını daha keyifli ve katılımcı hale getirmek için sosyal etkinlikler, ödüllendirme sistemleri ve en önemlisi de her an kendilerini özgürce ifade edebilecekleri “açık kapı politikası” uyguluyoruz. Tüm bu uygulamalar, Sheraton İstanbul Levent ailesi olarak çalışanlarımızın kendilerini değerli hissetmelerini sağlıyor ve böylece bağlılık ile motivasyonun artmasına katkıda bulunuyor.
Genç kuşak çalışanların beklentileri önceki kuşaklara göre nasıl farklılaşıyor? Bu beklentilere nasıl yanıt veriyorsunuz?
Genç kuşak çalışanların beklentileri gerçekten önceki kuşaklara nazaran biraz farklı. Onlar için iş-yaşam dengesi çok önemli, sadece iş yerinde değil, hayatın diğer alanlarında da iyi hissetmek istiyorlar. Ayrıca, yaptıkları işin anlamlı olmasını ve kendilerini geliştirebilecekleri fırsatlar yakalamayı önemsiyorlar. Teknolojiye de oldukça hakim oldukları için, dijital araçların rahat kullanılması ve esnek çalışma seçenekleri onlar için cezbedici faktörler oluyor. Biz de bu beklentilere kulak veriyoruz; esnek shift planlamaları sağlıyor, eğitimler ve gelişim programları düzenliyoruz. Genç arkadaşlarımızın fikirlerini önemsiyor, onları sürece dahil etmeye çalışıyoruz ki hem mutlu olsunlar hem de birlikte daha güçlü bir takım olalım.
Dijitalleşme turizm sektörünü de dönüştürüyor. İnsan Kaynakları süreçlerinde teknoloji ve yapay zekayı nasıl kullanıyorsunuz?
Dijitalleşme turizm sektöründe İnsan Kaynakları süreçlerini önemli ölçüde dönüştürüyor. Sheraton olarak, teknoloji ve yapay zekayı özellikle işe alım süreçlerinde ve çalışan deneyimini iyileştirmede kullanıyoruz. Ayrıca, dijital platformlar aracılığıyla eğitim ve geri bildirim süreçlerini daha erişilebilir hale getiriyoruz. Tabii ki teknoloji bizim işimizi kolaylaştırırken, insan unsurunu tamamen unutmuyoruz; teknolojiyi, çalışanlarımızın motivasyonunu artırmak ve onlara daha efektif destek olmak için bir araç olarak görüyoruz.
Çalışanlarınızın sürekli gelişimi için ne tür eğitim programları uyguluyorsunuz?
Çalışanlarımızın gelişimini, kurum kültürümüzün ve hizmet kalitemizin temel unsurlarından biri olarak görüyoruz. Eğitim programlarımızı yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda bireysel potansiyeli ortaya çıkaran gelişim yolculukları olarak tasarlıyoruz. Operasyonel mükemmeliyet ve misafir memnuniyetine katkı sağlayan, servis kültürünü güçlendiren içeriklere öncelik veriyoruz. Global ve lokal iç koçluk uygulamalarımızla hem mevcut yöneticilerimizi destekliyor hem de geleceğin liderlerini bugünden yetiştiriyoruz.
Ayrıca, dijital öğrenme platformlarımız sayesinde çalışanlarımızın kendi hızlarında, her an ve her yerden öğrenmelerini teşvik ediyor; kişiye özel gelişim planlarıyla bu süreci sürdürülebilir hale getiriyoruz.
Gelecek 5 yılda turizm ve otelcilik sektöründe İK’nın nasıl bir dönüşüm yaşayacağını düşünüyorsunuz?
Önümüzdeki 5 yılda turizm ve otelcilik sektöründe İK’nın çok yönlü bir dönüşüm geçireceğini öngörüyorum. Artık İK, sadece süreç yöneten bir birim değil, stratejik iş ortağı olarak daha da görünür hale gelecek. Öncelikle, dijitalleşme ve veri odaklı karar alma süreçlerinin İK’nın merkezine yerleşeceği kanaatindeyim. İş gücü planlamasından eğitim ihtiyaç analizine kadar pek çok süreç, yapay zeka ve analitik sistemlerle daha hızlı yönetilecek.
Ayrıca sektörde yetenek savaşlarının daha da keskinleşeceğini, yüksek potansiyelli yetenekleri çekmek ve elde tutmak için sadece maaş ve yan haklar değil; kurum kültürü, anlamlı bir iş deneyimi ve gelişim fırsatları belirleyici olacağını değerlendiriyorum.
Sheraton İstanbul Levent Otel İK Direktörü Elif Gürsu;
Yenibiriş, iş arayanlar ve işverenler için Türkiye’nin önde gelen platformlarından biri olarak, iş gücü piyasasında güvenilir ve etkin bir köprü görevi görüyor. İnsan kaynakları alanında çalışan biri olarak, Yenibiriş’in sunduğu geniş iş ilanları ağı, kullanıcı dostu ara yüzü ve profesyonel destek hizmetleri sayesinde hem adaylar hem de şirketler için büyük kolaylık sağladığını düşünüyorum. Genel anlamda, Yenibiriş’in iş dünyasındaki rolü ve katkısı, modern İK süreçlerini destekleyen önemli bir kaynak olarak değerlendirilmelidir.